.
Sevgili....
Ben Veysel’im Kenan ilinde hasretini soluyan
Hırkana bürünürüm karanlıkta kaybolduğumda
Dört taraftan vururlar beni
Vururlarda söyletemezler sensizliği
Sümeyye gibi develer ayırır bedenimi
Hamza’yım Ey Sevgili,
Uhud’dayım tam önündeyim
Vahşinin mızrağı deler geçer yüreğimi
Gelde okşa ne olur oyulmuş kalbimi
Hint değil hasretin acıtır onu
Gittin ya Gül Yüzlü Sevgili
Kırıldım gittiğinden beri
Kırıldıkça yandı canım
Çarmıha gerilen benim bedenim,
benim ellerim, benim ayaklarım
Harami sofralarda sergilenen benim başım,
Beni bir ağaca kıstırdılar
Kör bir testereyle biçildim
Ve Ağladım, kurudu gözpınarlarım
Ağladım, hasretine türkü yaktım
Ağladım, gel diye Ey Sevgili…
Ey Sevgili… Kırıldı mı dişin
Dikenler acıttı mı ayaklarını
Deve işkembeleri kirletti mi elbiselerini?
Medine yolların da yoruldun mu?
Tarif’te taşlar kanattı mı gül yanağını?
Kırıldı mı kalbin bize, kırgın mısın Ey Sevgili?
Şimdi bir şarkı düşer dilimize
Bir Aşk iner yüreğimize
Bir al tutar elimizden
Bir af fermanı gelir ötelerden
Bir sen gelirsin, Bir sen gelirsin
Biz bin seviniriz; Sevgilim MUHAMMED diye
Sevgilim MUHAMMED diye
Meleklerle yarış ederiz;
Sevgilim MUHAMMED diye
Medeniyet dediğin açmaksa bedeni ,desene yamyam senden daha Medeni
M.AKİF ERSOY
 
|